Ücret, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günü ücretlerinin gününde ödenmemesi durumunda faiz talep edilebilir. Bu yazımızda ücret alacaklarında temerrüt ve faiz konusu incelenecektir.
Ücret Alacaklarında Faiz Oranı Nedir?
İş Kanununun 34. maddesinde gününde ödenmeyen ücretlere mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanacağı düzenlenmiştir. Geniş anlamda ücrete dâhil olduğundan fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günü ücretleri için de mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı işletilmelidir. Ancak dava dilekçesinde açıkça mevduata uygulanan faiz oranından düşük bir oranda faiz talep edilmişse taleple bağlı kalma ilkesi uyarınca talep edilen oranda faiz uygulanmalıdır.
Fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günü ücreti toplu iş sözleşmeleriyle arttırılmış olsa da fazla mesainin dayanağı İş Kanunu olduğundan mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Yargıtay 9. H.D. 18.06.2020 Tarih, 2020/1408 Esas ve 2020/5944 Karar.
“taleple bağlılık kuralı gereği fazla mesai ile ulusal bayram genel tatil alacakları için yasal faiz oranını geçmemek kaydı ile en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken bu alacaklara doğrudan mevduata uygulanan en yüksek faiz yürütülmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Ücret Alacaklarında Temerrüt ve Faiz Başlangıç Tarihi Nedir?
Fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ödeme tarihi iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde açıkça belirtilmişse, faiz istenebilmesi için işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur. İşçi sözleşmede belirtilen tarihten itibaren faiz isteyebilir.
Ödeme tarihi açıkça belirlenmemişse faiz istenebilmesi için işverenin bu konuda temerrüde düşürülmesi gerekir. Temerrüt ihtarnamesinde miktar belirtildiği durumlarda faiz başlangıç tarihi bu miktarla sınırlı olarak ihtarname tarihidir. Ancak ihtarnamede miktar belirtilmemişse alacağın tamamı için faiz başlangıç tarihi ihtarname tarihi olacaktır.
Fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ödeme tarihinin açıkça belirlenmediği veya işverenin temerrüt ihtarnamesiyle temerrüde düşürülmediği durumlarda ise arabuluculuk son tutanak tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilecek ve alacağın tamamı için arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz istenebilecektir.
Yargıtay 9. H.D. 04.07.2023 Tarih, 2023/8073 Esas ve 2023/10333 Karar.
“4. Dairemizin miktar içermeyen bir ihtarnamenin temerrüt oluşturacağına yönelik yerleşik uygulaması ile arabuluculuk (son) anlaşmama tutanağının bu açıklamalar ışığında ele alınması gerekmektedir. Dava tarihinden önce gerçekleştirilen arabuluculuk süreci sonucunda düzenlenen anlaşmama (son) tutanağında belirtilen alacaklar, arabuluculuk faaliyetine konu edilen bir diğer ifadeyle arabuluculuk faaliyeti sırasında işverenden talep edilen alacaklardır. Hangi alacaklar konusunda anlaşmaya varılamadığı bilgisini içeren son tutanak, işçinin alacaklarının ödenmesi ihtarını içeren ihtarname ile aynı etkiyi doğurur. Arabuluculuk (son) anlaşmama tutanağı bu bağlamda değerlendirildiğinde; arabuluculuk faaliyeti sırasında işverenden talep edilen alacaklar bakımından, davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir.”
Yargıtay 9. H.D. 15.09.2014 Tarih, 2012/24157 Esas ve 2014/26500 Karar.
“Mahkemece miktar içeren ihtarnamelerde yer alan alacak açısından miktar ile sınırlı temerrüt oluştuğu gözetilmeden sadece dava dilekçesindeki miktarlara temerrüt tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.”
Yargıtay 22. H.D. 08.09.2014 Tarih, 2014/21396 Esas ve 2014/23102 Karar.
“Kabule göre somut olayda davacı, davalıyı Ankara 20. Noterliğin 13.09.2011 tarih 15612 yevmiye nolu ihtarı ile temerrüte düşürmüştür. Miktar içeren ihtarnamede davalı fazla çalışma alacağı yönünden 20.000,00 TL için temerrüde düşürülmüş olup, bilirkişi tarafından hesaplanan miktar üzerinden yapılan indirim neticesinde mahkemece kabul edilen 37.065,50 TL için temerrüt tarihinin 23.09.2011 tarihi kabul edilmesi ve tüm fazla çalışma alacağı yönünden faize bu tarihten itibaren hükmedilmesi hatalıdır.”
Islah Dilekçesinde Faiz Talebi Yoksa Faize Hükmedilir mi?
Islah yeni bir dava olmadığından, dava dilekçesinde faiz talebi varsa ıslah edilen tutar yönünden de faize hükmedilir. Ancak dava dilekçesinde faiz talebi yoksa ıslahla arttırılan kısımlar yönünde faize hükmedilebilmesi için ıslah dilekçesinde açıkça faiz talep edildiği belirtilmelidir.
Yargıtay H.G.K. 06.06.2024 Tarih, 2024/164 Esas ve 2024/313 Karar
“Bu YİBK’nda açıkça; ıslahın yeni bir dava olmadığı, dava dilekçesinde bir miktar para alacağının faiziyle birlikte istenmesi hâlinde, ıslah dilekçesinde faize yer verilmemiş olsa bile ıslahla artırılan alacak miktarı yönünde de faize hükmedileceği kararlaştırılmıştır.”
Yargıtay 6. H.D. 21.11.2024 Tarih, 2023/1762 Esas ve 2024/4249 Karar.
“Faiz asıl alacağın bir bölümü olmayıp asıl alacağa bağlı feri’i nitelikte bir haktır. Asıl alacak için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmamış olması, daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına veya ıslah ile faiz talep edilmesine engel teşkil etmez.”

İş Başmüfettişi
Ayrıntılı bilgi için Hakkımda bölümünü inceleyebilirsiniz.



