Bazı durumlarda alt işverenler bir asıl işverene ait işyerinde çalıştırmak için işe aldıkları işçilerini daha sonra farklı asıl işverene ait işyerinde çalıştırılabilmektedir. Bu durumda aynı alt işverene bağlı olarak uzun yıllar çalışan işçilerin işçilik alacaklarından asıl işverenlerin sorumlu olup olmayacakları ve sorumlu olmaları durumunda hangi tutarlardan sorumlu olacakları konusunda uyuşmazlıklar çıkabilmektedir. Asıl işverenler arasında herhangi bir işyeri devri ilişkisi bulunmadığından İş Kanununun işyeri devri hükümleri ile sonuca gidilemez. Bu nedenle söz konusu sorun Yargıtay içtihatlarıyla çözüme kavuşmuştur. Bu yazımızda aynı alt işveren ve farklı asıl işverenlerde çalışma durumunda işverenlerin sorumluluğu Yargıtay kararları ışığında incelenecektir.
Aynı Alt İşveren ve Farklı Asıl İşverenlerde Çalışma Durumunda Alt İşverenin Sorumluluğu Nedir?
İşçi tüm süre boyunca aynı alt işverene bağlı olarak çalışmasını sürdürdüğünden alt işveren işçinin tüm işçilik alacaklarından sorumludur. Ancak asıl işverenler değiştiğinden asıl işverenlerin sorumluluğu kendi dönemleriyle sınırlı olacaktır.
Farklı Asıl İşverenlerde Çalışma Durumunda Asıl İşverenler İhbar Tazminatı ve Yıllık İzin Ücretinden Sorumlu mudur?
İşçinin iş sözleşmesi son asıl işverendeyken feshedildiğinden önceki asıl işverenler feshe bağlı olan ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinden sorumlu tutulamaz ancak son asıl işveren işçinin kendinde çalıştığı süreye göre hesaplanacak ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinden alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olur.
Farklı Asıl İşverenlerde Çalışma Durumunda Asıl İşverenler Kıdem Tazminatından Sorumlu mudur?
İşçinin iş sözleşmesi son asıl işverendeyken kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermişse tüm asıl işverenler işçinin kendilerinde çalıştığı süre ve söz konusu sürenin sonundaki ücret üzerinden kıdem tazminatından sorumlu olur.
Farklı Asıl İşverenlerde Çalışma Durumunda Asıl İşverenler Fazla Çalışma, Hafta Tatili ve UBGT Ücretinden Sorumlu mudur?
Ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günü ücreti gibi feshe bağlı olmayan alacaklardan tüm asıl işverenler kendi dönemleriyle sınırlı olarak sorumludur.
Yargıtay 22. H.D. 06.02.2020 Tarih, 2017/27033 Esas ve 2020/1860 Karar
“Dosya incelendiğinde; davacının 03.08.2006-31.12.2009 tarihleri arasında asıl işveren İzmir Fuarcılık…AŞ nezdinde, 1.1.2010-26.12.2014 tarihleri arasında ise asıl işveren ESHOT bünyesinde ancak tüm çalışma süresi boyunca ihbar olunan Has Özel Güvenlik…Ltd. Şti’nin işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Şu halde; 31.12.2009 tarihinden sonra farklı asıl işveren bünyesinde ancak aynı alt işveren nezdinde çalışma devam ettiğinden 31.12.2009 tarihi itibariyle iş sözleşmesinin son bulduğundan söz edilemez. Esasen bu durum davacının da kabulündedir. Şu halde, davacının 31.12.2009 tarihi itibariyle ihbar tazminatına hak kazanması mümkün değildir. Açıklanan nedenle ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Davacının dava dışı ESHOT bünyesinde devam eden çalışması ise 26.12.2014 tarihinde son bulmuş ve iş bu dava fesihten sonra 14.08.2015 tarihinde açılmıştır. Davacının 3.8.2006-31.12.2009 tarihleri arasında geçen çalışması nedeniyle 31.12.2009 tarihindeki ücret seviyesine göre kıdem tazminatına hak kazandığının kabul edilebilmesi, 26.12.2014 tarihinde iş sözleşmesinin tazminat gerektirecek şekilde son bulduğunun kabul edilmesine bağlıdır.”
Yargıtay 9. H.D. 29.02.2016 Tarih, 2016/5643 Esas ve 2016/4232 Karar
“Asıl işveren ilişkisi sona ermesine rağmen, işçi alt işverenin kendi veya alt işverenin yeni yüklendiği farklı bir asıl işverene ait işte çalışıyor ise, fesih olgusuna bağlı haklar hariç, asıl işverenin kendi dönemindeki ücret ve süre üzerinden ücret ve diğer işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumluluğu devam eder. İşçinin iş sözleşmesinin daha sonra sonlandırılması halinde ise asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona erdiği tarihteki süre ve ücret üzerinden, sadece kıdem tazminatı ve gerçekleşen işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumlu olacaktır. Fesih olgusu asıl alt işveren ilişkisi sona erdikten sonra gerçekleştiği için, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağından asıl işveren sorumlu tutulamayacaktır.”
Yargıtay 9. H.D. 11.05.2004 Tarih, 2004/1126 Esas ve 2004/11275 Karar
“Somut olayda asıl işverenler arasında yapılmış bir işyeri devri bulunmamaktadır. Davacı işçi alt işverenin görevlendirmesi üzerine bir asıl işverene ait işyerinden alınmış ve başka bir asıl işveren nezdinde çalışmaya başlamıştır. Bu nedenle davalı … sadece kendi işyerinde geçen çalışmalar sebebiyle doğan işçilik haklarından sorumlu tutulmalıdır. Davacının kıdem tazminatı ve izin alacağına hak kazanılabilmesi için gereken bir yıllık çalışma şartı bu işyeri bakımından gerçekleşmemiştir. 1475 sayılı İş Kanununda asıl işveren ile alt işverenin birlikte sorumluluğuna gidilebilmesi için o işyeri ile ilgili bir yükümlülüğün doğmuş olması gerekir. Bu nedenle davalı P. İnşaat A.Ş.nin kıdem tazminatları ile izin alacağından sorumlu tutulması hatalı olmuştur.”
Yargıtay 22. H.D. 07.02.2017 Tarih, 2017/1226 Esas ve 2017/1436 Karar
“Her ne kadar davacı her iki dönemde de davalı alt işveren … Ltd. Şti. işçisi olarak çalışmış ise de, iki farklı işverene ait işyerlerinde iki farklı hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştırıldığı, asıl işveren şirketler arasında hukuki yada organik bağ bulunduğunun iddia ve ispat edilemediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda birbirinden farklı asıl işveren şirketlerin dava konusu alacaklardan yalnızca kendi dönemleri ile sınırlı sorumlu tutulmaları gerekirken davalı … ile … A.Ş. şirketlerinin davacının kıdem tazminatının tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları, yine … A.Ş. şirketinin davacının tüm çalışma süresine göre hesaplanmış ihbar tazminatı ve fazla mesai ücretinden de diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması da hatalı olmuştur.”

İş Başmüfettişi
Ayrıntılı bilgi için Hakkımda bölümünü inceleyebilirsiniz.



